Kirâze'yi de bitirdim, Kızıla Boyalı Saçlar'a başladım, hatta yarıladım. Demet Altınyeleklioğlu'nun Hürrem ve Mihrimah hakkındaki kitaplarını Muhteşem Yüzyıl daha piyasada yokken okumuştum, Muhteşem Yüzyıl'ın ardından Kanuni dönemi haremine merak artınca Demet hanım yazdıkça yazdı, tarihi kurgu'dan romantik'e doğru kaydıkça kaydı, artık okumadım ben de. Solmaz Kamuran'ın Kirâze'si, Demet Altınyeleklioğlu'nun kitaplarına benzemiyordu, harem odaklı değildi, genel olarak 1400'lerin ortalarından 1500'lerin sonuna bütün Avrupa ve Osmanlı'yai, Medici'lerden, Mendes'lere kadar değinmişti. Asıl tuhafı, kitaba başlayana kadar Kirâze ve diğer çoğu karakterin tamamen kurgu olduğunu zannediyordum, meğer Kirâze diye biri varmış. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ester_Handali (Harem'de Ester'e Kirâze dendiğinden bahsedilmemiş, belki o gerçek değildir)
Bunu Çeşme Marina'da, Polo Garage'ın dışında gördüm, ne naif bir dilek. |
Daha dönmeme ve derslerin başlamasına 3 hafta var ama ben sürekli düşünüyorum. Kitapları sıfır mı alsam ikinci el mi, ikinci else kimden, dersleri değiştiremiyorum ama recit'leri sabaha mı alsam öğlene mi, X'in "süper hoca" dediği mi, Y'nin "onun gibi hoca bulamazsın" dediği mi, şimdi az bavulla gidip bayram tatiline gelince mi kışlıkları götürmeli, Müzikus'a girmeli mi, RadyoSu'dan çıkmalı mı, flüt'e okulda mı, şimdiki hocamın İstanbul için yönlendireceğiyle mi devam etmeli, akıl soran insana kibar yoldan "beni karıştırma" demeli mi dememeli mi gibi sorularla başlayıp 2-3 yıllık plan yapıyorum, falan filan.
Not: Şenliğin videosu daha yeni yüklenmiş, ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder