Tuvalet kağıdının dünyanın en underrated şeylerinden biri olduğunu düşünüyorum. Issız bir adaya düşünce insanların yanına tuvalet kağıdı almak istemeyi akıl edememesi çok saçma mesela. Hadi peçete deyip genel kategoride değerlendireyim, ikisi de birbirinin yerini tutabiliyor sonuçta. Gerçi hastayken silmekten yara olmuş burnunuza o haşır huşur 19 kat peçeteyi değdirin bakıyım noluyo. Tuvalet kağıdı öyle mi halbuki, yumuşacık.
Dün babamla alışveriş merkezlerinin gideri hakkında konuşurken (nerden oraya geldik bilmiyorum) "düşününce baya giderleri vardır, çünkü en az 7-8 tuvalet oluyor ve çok fazla tuvalet kağıdı harcanıyor sonuçta" dedi. Aklına ilk gelen şeyin elektrik, su, sabun ne bileyim alışveriş merkezinin kira bedeli falan değil tuvalet kağıdı olması hoşuma gitti. Bi de babamın tuvalet kağıdıyla ilgili başka komik bi anısı var. Amerika'nın Irak'a girdiği dönem, yani 2003'te, babam da görevli olarak Silopi'ye gitmişti. Hani Türk askerlerinin de Irak'a girme ihtimali falan vardı, hatta girdiler sanırım bi ara, babam da o ara gitti. Babam askeri doktor bu arada. Ayrıca tuvalette gazete/dergi okur ayrıca, pek çok baba gibi. Neyse, bi gün tuvalete gidecekmiş, askerinden gazete getirmesini istemiş. E tabi sınırdaki bi hastenede konfor falan sıfır, asker de tuvalette tuvalet kağıdı bitti de babam gazete istiyo sanmış. Gitmiş bi 10 dakka sonra elinde 2 rulo tuvalet kağıdıyla gelmiş. Gururlu bir edayla "komutanım, içim el vermedi gazete getirmeye, aşağı kattaki tuvaletten tuvalet kağıdı buldum" demiş. Aklıma geldikçe gülüyorum.
Ben hayatımdaki ilk hırsızlık deneyimini de tuvalet kağıdıyla yaşadım, şimdi itiraf geliyor. Biz yurtta, odadaki harcamalar için (işte tuvalet kağıdı, çay, ekmek, peynir gibi ortak şeyler) ayda bir para topluyoruz, o ay para kimdeyse o yapıyor alışverişi. Neyse bi gün sıra bendeydi, odada tuvalet kağıdı bitmiş ben farkında değilim. Arkadaşlarım madur. (nereye sıçacaklar geldi aklıma heheh). Benim kalkıp Diasa'ya gidip tuvalet kağıdı almam gerekiyo doğal olarak. Ama nasıl üşeniyorum üstümü değişmek, o 5 dakikalık da olsa yolu yürümek, alışveriş yapmak falan ölüm o an benim için. Aklıma başka bir arkadaşımdan duyduğum dahiyane fikir geliyor. Tuvalet kağıdı çalmak! Bizim yurdumuz med-line'ın tam karşısındaydı (med-line'da okuldaki poliklinik oluyor), yani yurttan adımını atınca med-line'a giriyosun diyebilirim. O kadar yakın olunca üstümü değişmeme de gerek yoktu, gayet pijamalarımla gidebilirdim. Med-line o an benim için içi tuvalet kağıdıyla dolu bir cennetti, aldım bi çanta, üstümde pijama girdim med-line'a. Ama nasıl gerginim belli değil. Soğukkanlı görünerek girdim bi kabine. Bi yarım bi tam tuvalet kağıdı vardı. Abartmıyım diye yarım olanı aldım. Sonra "ama odadan kaçta çıkcağım belli değil, ben tam olanı alıyım" dedim. Yarım olanı da çıkarmadım çantadan. Hırsızlık gözümü bürümüştü artık, dönülmez bir yoldaydım, kaybedecek bir şeyim yoktu, ha 1 ya 1,5 rulo ne fark ederdi. Hırsızdım ben artık işte. Kendi kendimi rahatlatıyordum ama "sonuçta burası okulun ortak olanı, farz ediyim ben odada tuvaletimi yapmıyorum, hep med-line'a gelip yapıyorum, o zaman kim bişey dicekti, bu tuvalet kağıdı öğrenciler için, bizim için, benim hakkım!" diye ama kendimi bile ikna edemiyordum. Utanmaz utanmaz o "haram" tuvalet kağıtlarını kullandım, kullandırdım bi de. Belki de bu ilk hırsızlık deneyimimdendir tuvalet kağıtlarına daha bi önem vermem.
Neyse sonradan öğrendim ki sadece ben ve bana bu fikri veren arkadaşım değil, baya okuldaki çoğu kişi med-line'dan, fakülte tuvaletlerinden falan tuvalet kağıdı çalıyormuş. Twitter fenomeni olarak tanıdığım, sonra bizim okuldan mezun olduğunu öğrendiğim Ezgi Hindistan bile yazmıştı blog'una, med-line'dan tuvalet kağıdı çaldığını hehe.
Bir de ben dün itibariyle yan flüt çalmaya başladıım! Pardon, yan flütte ilk kural "yan flüt" değil, sadece "flüt" demekmiş. İlkokuldan kalma alışkanlıkla öyle deyince aklıma blok flüt geliyor ama... Tam 3 aydır "piyano-çello-yan flüt-çello-piyano-çello-yan flüt-çello-yan flüt" diye diye sonunda karar verdim. Bu sırada "bana hangisi yakışır" gibi hiç profesyonelce olmayan kriterlerim de vardı, en çok ailem, Mina ve sanırım sorularımla flüt çaldığına pişman edeceğim Damla şahit :) Neyse, bence gayet iyi başladım çünkü ilk eline alışında ses çıkaramayanlar oluyormuş, ben çıkardım. Tabi yatıp kalkıp tiyatro hocalarımın ellerinden öpmek istiyorum, tiyatro sayesinde zaten 6. sınıftan beri diyafram nefesine alışkın olduğum için ses çıkarabiliyormuşum. Aslında istiyorum ki bir hedefim olsun, yani ne bileyim 19 yaşımda başladığım için muhtemelen asla profesyonel biri kadar güzel çalamayacağım ama özel derste hocalar derdi ya "sene sonu geldiğinde denemelerde en fazla 1 yanlış yapacaksın" diye, öyle bir hedef belirleyelim istiyorum. Şu an nası bi gidişatım olur, İstanbul'da derslere devam edebilir miyim, ya da tam tersi aslında süper yetenekli falan çıkıp çok mu iyi olurum bilinmediği için şimdiden "1 yılın sonunda X'in Y konçertosunu gözüm kapalı çalarım" diyemiyorum. Yalnız benim gibi sabırsız biri böyle 3 nota basmayla adım adım ilerlemeyle nasıl devam edecek bilmiyorum. Şimdi büyük bir hevesle başladığım için zevk alıyorum tabii, her kullanımdan sonra temizleyip kaldırıyorum bile! Hem hiç yoktan yüzmek, kitap okumak, dizi izlemek, blog+günlük yazmak dışında bir aktivite daha eklendi.
Hiç bitmesin bu tatil, lütfen...
Babanın anısına yarıldım ahahah. Herkese selam :D
YanıtlaSilflüt / yan flüt konusu galiba doğru yanlıştan çok hangi dili esas aldığınla alakalı. aynen ben de başta yan flüt değil flüt diye öğrenmiştim ki hatta gayet kabul ettim o şekilde: flüt denilen blok flüt, yan flüt denilen flüt.
YanıtlaSilsonradan aklıma geldi fransızcasına baktım. Flûte traversière; enine flüt. bildiğin yan flüt işte. haliyle yan flüt fransız ekolü muhtemelen.
sinabey etimoloji servisinden bildirdi.
http://fr.wikipedia.org/wiki/Fl%C3%BBte_traversi%C3%A8re
Biz Huggies kullanıyoruz. Sudan tasarruf da sağlıyor hem.. hem yumuşacık, hem hijyenik.
YanıtlaSilMina, ailecek öpüyoruz :* Ayrıca bak bizim de çocuklarımıza anlatacağımız tuvalet kağıdı anılarımız var artık haha :)
YanıtlaSilSina, e o zaman "yan flüt denmez!" denecek kadar yanlış bir durum yokmuş ortada aslında :)
Adsız, kızım için Huggies, oğlum için Huggies.
Basliga ve yaziyla uyumuna bayildim! Seneye sabanci izinlerimden birini koncertonu dinlemek icin kullanacagim ^^
YanıtlaSil