12 Temmuz 2013 Cuma

Yedik biz onu

Bugün bisiklet aldıkk ^_^ Bundan tam 4 yıl önce taşınırken annem bisikletimi vermişti ve o zamandan beri bir kez bile bisiklete binmemiştim. Hayatında ilk kez bisiklete binecek bir çocukmuşumcasına heyecanla bekliyorum bisikletimi. Yarın gece 11'de teslim edeceklerini söylediler. Çeşme'ye kadar getirdikleri için saat kaçta getireceklerine bir şey diyemedik tabii.

Edit: ben bunu yazdıktan sonra telefon çaldı, bisikletleri bu gece 11'de getirmeye karar verdiklerini söylediler ve geldi! Kavuştum bisikletime hehe ^_^

Benim ebeveynlerim pazarlık yapmayı bilmiyor. Hâl böyle olunca, alışverişlerde "uyuz müşteri" ben olmak zorunda kalıyorum. Hayır kalkıp Koton'un kasasında pazarlık yapalım demiyorum, pazarlık yapılması "gerekli olan" esnaf alışverişlerinden bahsediyorum. Bugün babam, babamın kankası Charlie, annem, ben gittik bisiklet almaya. 2 tane alacaktık, seçtik, beğendik, özelliklerini dinledik falan. Adam tam fiyat çıkartacak baktım babamlar kendi aralarında gülüp eğleniyor, satıcı adamla ben bakışıyoruz. "Ehe, ikisi ne kadar demiştiniz? Hımm 2 tane alıyoruz diye indirim yok mu? Peki nakit ödesek?" gibi cümleler kuruyorum, babamlar olaydan kopuk vaziyette. Ben pazarlık yapmaya çalışınca adam "Ben şimdi babana ameliyata gitsem, pazarlık yapacak mıyım?" diyor. "Hayır, çünkü ücretleri babam değil hastane belirliyor" diyorum. Adam bunun üzerine süper bir bağlantı kurarak nerede okuduğumu, hangi bölümde okuduğumu soruyor. Söylüyorum "Bu arada nakitte yüzde kaç indirim diyodum?" diyorum. Adamla birbirimizden hoşlanmadığımızı bakışlarımızla belli ediyoruz. Babamlar hala bizimle ilgilenmiyor. En son "Kredi kartı mı nakit mi, heeyoo?" diye ilgilerini çekiyorum. Adam babama "Kızınız mı ödeyecek, sıkı pazarlık yapıyor burda benle" diyor. "Benim ödememe gerek yok, babamın parası diye rahat harcayacak değilim" diyorum. Normalde böyle ukala davranmazdım ama adamın tavrı çok rahatsız etti. Sonuçta benim ikna edebildiğim azzzıcık indirimle aldık.

Pek çok esnafta bu "pazarlık payı bırakma" olayı var, ben de bunu bildiğim için uğraşıyorum, yoksa adamların hak ettiğinden az para kazanmasını neden isteyeyim? Bazı alışverişlerde pazarlığın gerekli olduğunu, pazarlık payı gerçeğini 11 yaşımda keşfetmiştim. Hiç unutmam, annemlerle Kemer'deyiz. Hediyelik eşyalar, yazlık kıyafetler falan da satılan tam bir turistik dükkana giriyoruz. Yazlık bir elbise beğeniyorum, dükkanın sahibine "Bu ne kadar?" diyorum. Adam da "25 milyon" (milyon tabi o zaman) diyip hemen ardından "ama sana 20 olur" diyor. Saf saf  "Ama beni tanımıyorsunuz kii?" diyorum. Adam gülüyor, bu klasik "sana şu kadar olur" lafını sorgulayan bir ben çıktım heralde. Onun üstüne birkaç gözlem yapınca, satıcıların ilk kez gördükleri bir insana kaşı-gözü için indirim yapmayacağını, pazarlık payı diye bir pay olduğunu keşfettim.

Ekşi'de "evde civciv beslemiş efsanevi nesil" başlığını gördüm, duygulandım yine. Daha yakın zamanda Burcu'ya anlatmıştım bunu, travmam canlanmıştı yeniden. Biz küçükken annem-babam çalıştıkları için abimle bana ananem bakıyodu. Abim nerden estiyse civciv almak, ananemin balkonunda bakmak istedi. Pazardan 6 tane civciv aldık. (Pazardan tabi, petshop'tan olcak hali yok ya). Geldik bi kartonun içinde besliyoruz, o zaman ben 6, abim de 9-10 yaşında işte. Neyse ne kadar zaman geçti bilmiyorum da artık "piliç" denen mertebeye ulaştılar yani değil kartona balkona bile sığmıyorlardı. Babamın da teyzesinin çiftliği var o zaman, onlara verelim orda büyüsünler diyorlar. Aradan yine ne kadar zaman geçiyor bilmiyorum ama biz civciv, çok pardon artık tavuk ve horozlarımızın orada yaşadığını zannediyoruz. Bir bayram günü babamın teyzesine ziyarete gidiyoruz. Kimse bize acı gerçeği söylemediği gibi teyzeyi de uyarmıyor. Gider gitmez "Hatice teyzeeeee, civcivlerimiz nerdee?" diyorum. Teyze gayet sakin "E kızım kestik ya biz onları, etinden yolladık size de" diyor. Kanımız donuyor. Öldürmüşler civcivlerimizi. Etini de bize yollamışlar. Abi travmaya bakar mısın, evcil hayvanımı pilavıma katmışlar?! Yaptın bi vahşet cesedini yollama bari... O gün bu gündür nerede civciv görsem ya da civciv lafını duysam, kendi evcil hayvanımı kim bilir hangi akşam yemeğinde afiyetle yediğimi düşünüyorum. Üzülüyorum.

Şunları yediğimi düşündükçe, hayranlık duyduğum doğa kanunlarından soğudum


2 yorum: